Rss Feed
  1. TÜRK DİLİ VE KOMPOZİSYON-1 DERSİ

    30 Ağustos 2011 Salı


    KİTAP ÖZET FORMU





    KİTABIN ADI : OLIVER TWIST



    KİTABIN YAZARI : CHARLES DICKENS



    YAYIN EVİ VE ADRESİ : SOSYAL YAYINLAR CAĞALOĞLU/İSTANBUL



    BASIM YILI : 1989





    1.KİTABIN KONUSU : BİR YETİMHANEDE DÜNYAYA GELEN OLIVER TWIST’IN HAYATI ANLATILMAKTADIR.



    2.KİTABIN ÖZETİ : OLIVER TWIST BİR YETIMHANEDE DÜNYAYA GELİR. YETİMHANE MÜDÜRÜ BAY BUMBLE, ONA ADINI KOYAR. ÇOCUKLUĞUNU BAYAN MANN’IN YANINDA GEÇİRİR. 11 YAŞINDAYKEN BAY SOWERBERY’NİN YANINA EVLATLIK VERİLİR.BAY SOWERBERY CENAZE İŞLERİYLE UĞRAŞAN BİRİDİR. OLIVER BURADA KENDİNİ MUTLU HİSSETMEZ VE EVDEN KAÇAR. YEDİ GÜNLÜK YORUCU BİR YOLCULUKTAN SONRA LONDRA’YA GELİR. AÇ VE YORGUN OLAN OLIVER LONDRA’DA JACK DAWKINS İLE TANIŞIR.JACK OLIVER’A YARDIM EDER. KALMASI İÇİN ONU KENDİ KALDIĞI YERE GETİRİR.BURADA FAGIN VE ARKADAŞLARIYLA TANIŞIR. BU OLIVER’IN HAYATINDAKİ DÖNÜM NOKTASIDIR. FARKINDA OLMADAN HIRSIZ ÇETESİNİN İÇİNDE KENDİSİNİ BULMUŞTUR. BİR GÜN DAWKINS HIRSIZLIK YAPARKEN OLIVER PANİĞE KAPILIR.KAÇMAYA BAŞLAR. MENDİLİNİN ÇALINDIĞINI ANLAYAN BROWNLOW OLIVER’DAN ŞÜPHELENİR VE ONU YAKALAR. OLIVER BÜTÜN HAYATINI BROWNLOW’A ANLATIR. BROWNLOW ONA ACIYIP AİLESİNİ BULABİLMESİ İÇİN YARDIM EDECEĞİNE SÖZ VERİR. OLIVER’IN DÜRÜST BİRİ OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN BROWNLOW ONU BİR KİTAPÇIYA YÜKLÜ BİR PARAYLA KİTAP ALMAK İÇİN GÖNDERERİR. YOLDA FAGIN’IN ARKADAŞI OLAN WİLLİAM SIKES ONU KAÇIRIR VE FAGIN’E GETİRİR. FAGIN, OLIVER’I TAMAMEN ELE GEÇİREBİLMEK İÇİN SUÇ İŞLEMESİ GEREKTİĞİNİ BİLMEKTEDİR. BUNUN İÇİN WILLIAM’IN YAPACAĞI BİR SOYGUNA OLIVER’IN DA KATILMASINI İSTER. HIRSIZLIĞIN YAPILDIĞI GECE OLIVER PENCEREDEN İÇERİ GİRERKEN EVİN HİZMETÇİSİ TARAFINDAN VURULUR. WILLIAM VE ARKADAŞLARI KAÇMAYA BAŞLAR. OLIVER’I EVIN YAKINLARINDAKİ BİR HENDEĞE BIRAKIP ORADAN UZAKLAŞIRLAR. OLIVER İKİ GÜN SONRA KENDİNE GELDİĞİNDE, YARI BAYGIN ŞEKİLDE EN YAKINDAKİ EVE GİDER. BURASI İKİ GÜN ÖNCE SOYULAN EVDİR. EV HALKI DR LOSBORN’U ÇAĞIRIR. DR LOSBORN OLIVER’IN HAYAT HİKAYESİNİ DİNLER VE ONA YARDIM ETMEK İÇİN ELİ,NDEN GELENİ YAPAR. YAPTIĞI ARAŞTIRMALAR SONUCU OLIVER’IN ASİL BİRİNİN OĞLU OLDUĞUNU VE KENDİSİNE BÜYÜK BİR MİRASIN KALDIĞINI ÖĞRENİR. OLIVER İÇİN BÜTÜN KÖTÜ GÜNLER GERİDE KALMIŞTIR. ARTIK HERŞEY YOLUNA GİRMİŞTİR. MUTLU BİR HAYAT ONU BEKLEMEKTEDİR.





    3.KİTABI ANA FİKRİ : HAYAT NE KADAR ZOR OLURSA OLSUN; İNANDIKTAN VE HAYATA DÖRT ELLE SARILDIKTAN SONRA AŞILMAYACAK ENGEL YOKTUR. BUGÜN OLMAZSA DA YARIN HERŞEY YOLUNA GİRECEKTİR.





    4.KİTAPTAKİ OLAYLAR VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ : OLAYLAR VİCTORIA DÖNEMİ İNGİLTERE’SİNDE GEÇMEKTEDİR.



    OLIVER, KİTABIN BAŞ KAHRAMANIDIR. OLAYLAR KARŞISINDA HER ZAMAN KİŞİLİĞİNİ KORUMUŞTUR.



    BAY BUMBLE, YETİMHANE MÜDÜRÜDÜR. KENDİ ÇIKARLARI İÇİN HERŞEYİ YAPAN BİRİDİR.



    DOKTOR LOSBORN, İYİ KALPLİ, YARIMSEVER BİRİDİR.





    5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: 19. YY İNGİLTERE’SİNDEKİ TOPLUMSAL ÇATIŞMA ÇARPICI BİR ŞEKİLDE ANLATILMAKTADIR. KİTAP TEFRİKALAR HALİNDE YAYINLANIP BİRARAYA TOPLANDIĞINDAN OLAYALAR ARASINDA KOPUKLUK VARDIR.





    6.KİTABI YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ :



    CHARLES DİCKENS 7 ŞUBAT 1812 TARİHİNDE PORTSMOUTH ‘DA DOĞDU. 9 HAZİRAN 1970’DE GRAD’S HILL’DE ÖLDÜ.VICTORIA DÖNEMİNİN EN BÜYÜK İNGİLİZ YAZARLARINDANDIR.ROMANLARINDA SANAYİ DEVRİMİ SIRASINDA GENİŞ KİTLELERİN ÇEKTİĞİ ACILARI VE YOKSULLUKLARI GERÇEKÇİ BİR BAKIŞLA ANLATMIŞTIR.BAŞLICA ESERLERİ: OLIVER TWIST, ANTİKACI DÜKKANI, DOMBAY VE OĞLU,OYUNLAR VE ŞİİRLER, BÜYÜK ÜMİTLER’DİR.







    HAZIRLAYANIN



    ADI VE SOYADI : HASAN BALKANCI



    APOLET NO : 1125



    TARİH : 26.03.2002



    İMZA :




  2. Bir tepki olarak, içlerinde şair Alexander Chauchavadze (1786-1846) ve Grigol Orbelianininde (1800-1883) bulunduğu bir grup Gürcü özgür kalmayı planladıloar. 1832’nin komplosu onların tutuklanmasıyla sona erdi. Kendini büyük ölçüde Gürcülerin eski ününün kaybı ile ilgilendiren romantik bir edebiyat okulunu yönettiler. “Altmışların adamları” olarak olarak bilinen Ilia Chavchavadze (1837-1907) ve Akaki Tsereteli (1840-1915) Rus üniversitelerinden kendi yazılarında yansıttıkları yeni bir sosyal aktivizm ve demokratik idealizim ruhu ile döndüler. Ilia Chavchavadze, milletin tanınan ruhani babası ve lideri haline geldi. Bu periyodun sosyal ve kültürel Gürcü yaşamında güçlükle kendi tarafından ne başlatılan ne de yönetilen veya kendisinin de iştirak etmediği birkaç proje ve olayı hatırlattı. 1980’lerde bir grup Gürcü entellektüel dışarıda çalışırken sindirdikleri yeni marksizm doktriniyle evlerine döndüler. Gürcüler (1905-1907) devrim olaylarında aktif rol aldılar.



    25 ekim (7 kasım) 1917’de bolşevik partisi Rusya’da bir askeri darbe yaptı ve sovyet gücünü kurdu 17 ekimde Transcaucasian Commissariat isimli yerel bir yönetim kurdu. Çok geçmenen Transcaucasian federasyonu kuruldu ama çok yaşamadı. 26 mayıs 1918’de milli Gürcü konseyi Gürcistanın bağımsızlığını beyan etti. 117 politik güç, hükümette baskın olan sosyal demokrat parti idi. Ekonomik ve politik engellerin 1. Yılından sonra Gürcistandaki durum daha da sabitlendi, ayaklanmalar bitti ve uluslararası olay daha fazla veya az düzeltildi. Bolşevikler halkı provoke ederek ayaklandırmayı başaramadılar. Sovyet Rusya ve Gürcistan 7 mayıs 1920’de Rusyanın Gürcistan demokratik cumhuriyetinin bağımsızlığınınve vatanını tanıdığı içeren bir anlaşma imzaladılar. Özgür Gürcistan güçlendikçe güçlendi ve görünen oydu ki Gürci insanların umutları sonunda anlaşılmıştı ama bolşevikler çoktan sınırlardaydı. 1921 şubatında sözde Azerbaycanın ve Ermenistanın Ruslaştırılamasından sonra, bolşevik orduları Gürcistanın işgal ettiler. Kuvvetler eşit değildi ve 25 şubat 1921’de kırmızı ordunun birlikleri Tiflise girdiler. Moskova’da Lenin yerel yöneticilerinin tebriklerini aldı. “Kırmızı bayrak Tiflisin üzerinde dalgalanıyor.”



    Komunist hegamanyası altındai, kuşatılmış millet, birkez daha yabancı gücün ülkesi haline gelmişti. 1924’de, Gürcü monşevikleri tarafından yönetilen bir ayaklanma teşebbüsünden sonra daha o zaman 5000 vatandaş idam edildi. Stalin ve onun gizli polis teşkilat lideri Beria’nın Gürcü plmaları gerçeğine rağmen Gürcü insanların cezası onları zulüm edici rejimleri altında ertelenmedi. Gürcistan, 1930 ların bunalımlarına ciddi bir şekilde katlanırken endüstrileşme ve bütünleşme testinden geçmek zorunda kaldı. 300000 Gürcü askeri 2. Dünya Savaşında öldü. Ama gizlice ve görünmeden özgürlük için süren kavga hiç bitmedi.























    Ülkenin adı





    Geleneksel uzun formu : Gürcistan Cumhuriyeti



    Geleneksel kısa formu : Gürcistan



    Mahalli uzun formu : Sak ‘art’ velas Respublika



    Mahalli kısa formu : Sak ‘art’ vela





    Uluslarası kod





    Coğrafi kodu : GG



    Ülke kodu : GE, GEO, 268



    İnternet kodu : GE



    Dil kodu : KA



    Arama kodu : +995( Gürcistan için) +955(32)(Tiftis için)





    Coğrafya





    Alan : 69,700 km



    Nüfus : 5.400.800 (1998 sayımı)



    Nüfus oranı : 77 km başına



    Başkent : Tiflis, nüfusu:1.225.000





    Coğrafyası





    Gürcistan dağlık bir ülkedir. Kuzey coğrafi sınırı Kafkaslar bölgesi uzanımı hattındadır. Kuzey sınırı Meskheti-Trialeti volkanik platolarını kapsayan küçük dağlık sistemiyle buluşur. Gerçek ve küçük Kafkasların arsı düz bir yapıdadır. Ülkenin bati kesimi Karadenizi kapsamaktadır.





    Dil





    Genel dil Gürcüce’dir. Rusça, Osetçe, Abhozca diğer konuşulan dillerdir.





    Din





    Çoğunluk Hristiyan, genellikle Gürcü Ortodoks kilisesi. Azınlıklar Doğu Ortodoks, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan mezhebidir.





    Etnik bölünme





    Gürcü %70,1, Ermeni %8,1, Rus %6,3, Azeri Osetya %3, Abhaz %1,8, diğer %5.





    Dinler





    Hristiyan Ortodoks %75, (Gürcü Ortodoks %65, Rus %10), Müslüman %11, Ermeni %8, diğer %6.





    Gürcistan Tarihi sayfa 1





    Gürcistan’ın Karadeniz sahilinde uzanan Taş Devri majanalarının bulunduğu alanlar M.Ö. 100.000-50.000 yılları arası bir zamanda yerli halkın varlığını kanıtlıyor. Oldukça büyük miktardaki arkeolojik kalıntılar M.Ö. 5. ve 4. yy. larda Gürcistandaki heolojik kültürünün oldukça gelişmiş olduğunu gösteriyor. M.Ö. 2000 yılları sonunda ve 1000 yılları başında 2 ayrı kavim ortaya çıktı: Diakhi ve Colkis’ler. M.Ö. 8. yy’ın ortalarında ayrıldılar. Batıda Kolkis krallığı kuruldu.



    Kolkislerin ileri ekonomisi ve oldukça elverişli coğrafi ve doğal koşulları bölgeye Yunanlıları çekti, Karadeniz kıyılarının koloni haline getirdiler ve Fasis, Gyenos, Diyoskuras, Anakopya ve Fityus gibi yerleşim yerleri kurdular. Aynı zaman aralığında Kartliyalı kabileler Gürcistan’ın doğu ve güneyinde yaşıyorlardı. Kartli Krallığı King Parnavaz’ın adı ile ilişkilidir. Kral Parnaviz işgalcilerini Gürcistan’dan attı ve özgür bir ülke yönetmeye başladı. Krallığı boyunca Armazistsiche, başkentin en güçlü kalesi, ve Tanrı Armazi’yi simgeleyen bir idol yapılmıştır. Karti ve Kolkis krallıkları yabancı işgalcilere karşı hiç bitmeyen bir azimle karşı koymuştur. Bu düşmanlar arasına Romalılar ilk olarak belirtilmelidir.

































































    Page 3 of 3



    Eğer tostlar söylenirse, “Tamada” nın kesilmesine izin verilmez. Tamada’nın asistanları ve diğer misafirler tosta birşeyler katabilir veya birkaç düşünce de ilave edebilir(geliştirebilirler). Eğer tost söylemek istersen ya kendinizi uyanık pozisyonda bulabilir ya da Tamada’nın sahibi olursunuz. Misafirler üzerindemasada(dinsel) ayine ait dizginlenmesi olmaz. Fakat masadaki disiplin devam eder. Şenlik eğlencelerle devam eder ve dans yarışmasıyla devam eder.




  3. KİTABIN YAZARI :REFİK HALİT KARAY



    YAYIN EVİ-ADRESİ :İNKILAP VE AKA KİTABEVLERİ-ANKARA CD. / İST



    BASIM YILI :1967



    1-KİTABIN ÖZETİ



    2-KİTABIN KONUSU



    3-KİTABIN ANAFİKRİ



    4-KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ



    5-KİAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER



    6-YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ





    1-KİTABIN ÖZETİ:



    Kitap kısa kısa hikyelerden oluşmuştur.kitabın birinci hikayesi ise kıtabın ismi olan “AGO PAŞA’NIN HATIRATI”dır.



    Ago Paşa,herkesin isminden dolayı yanıldığı gibi bir insan değil aksine bir papağandır.Zamanında bir kuşçu dükkanında eğitilmiştir.Orada sahibi tarafından konuşmayı öğrenmiştir.



    Ago Paşa’nın sahibi ona o zamanda neler yasak değilse onu öğretirdi ve o da bunu söylerdi.İnsanlar da onu merakla dinlerlerdi.Ama herşeyin bir sonu vardır.Ve kuş bunu anlayamaz.Bu sefer yine aynı şeyi söylemesine rağmen bu yasaklanmştır.Bunun üzerine bu sefer sahabi polislerle uğraşmak zorunda kalır.O zaman sahibi onu tavan arasına saklar.Olaylar geçtiğinde de ona bu sefer ne söylemesi gerekiyorsa onu öğretirdi.



    Ona ilk önce “yaşasın padişahımız” öğretilmişti.Bu yasaklanana kadar sahibi ve o mükemmel bir hayat sürmüşlerdi.Ama bu cümle de yasaklandığında yine büyük bir tehlike yaşamışlardı.Daha sonra “yaşasın hürriyet”öğretilmişti.Yine ilk önceleri herkes şaşırmış,kuşun söylediklerine şaşıyordu.Sonra bu cümle yüzünden bu sefer “ittihat ve terakki cemiyeti”ne girmişlerdi.Orada “yaşasın ittihat ve terakki” diyerek yüzlerce kişiyi başına topluyor ve onların verdiği şeyleri yiyordu.Gün geçti bu da yasaklanmıştı.Bu sefer “yaşasın şeriat” öğretilmişti.Görenler bu kuşun kendi dillerine uygun olduğunu düşünerek yine ona yiyecekler veriyorlardı.Sonra bu da yasaklanınca “yaşasın Mahmut Şefket Paşa” öğretilmiş ve bunu haykırıyordu.Bu yüzden Hareket Ordusu erkanından birine satılmıştı.İlk önceleri orada da rahat içindeydi.Bir gramofondan:



    Kimdir onlar?Kimdir onlar?



    Hareket Ordusu!



    öğrenmişti.Daha sonra sokaktan geçen bir lahana turşucusunun taklidini yaparak bunu



    Kimdir onlar?Kimdir onlar?



    Hareket Ordusu!



    Lahana turşusu!



    çevirmişti.Sonra bunu dedi diye onu oradan atmışlardı.



    Bu böyle devam etmişti.Ago Paşa öğrendikleri yüzünden ne acıklar çekmiş ve neler neler ile ödüllendirilmişti.En sonunda yeni bir cümle öğrenmişti.Bu “yaşasın Kuvayı Milliye”idi.Daha sonra bu da yasaklandı.Artık bunlardan iyice sıkılmıştı.Çünkü ne öğrettiyseler önce onu rahat ettiriyor sonra cezalanmasına neden oluyordu.



    2-KİTABIN KONUSU:Bir papağanın öğrendiklerinin başına neler getirdikleri



    3-KİTABIN ANAFİKRİ:Herşeyi sadece zamanına göre değil biraz da ileri düşünerek yaşamalıyız.



    4-OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:



    Ago Paşa:Öğrendikleri yüzünden başına gelmeyen kalmamış olan bir papağan.



    5-KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:Kitap, zamanında nelerin olup bittiğini anlatan güzel bir kitaptır.



    6-YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:





    REFİK HALİT KARAY





    1888'de İstanbul'da doğdu. 18 Temmuz 1965'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. Vezneciler'de Şemsü'l-Maarif ve Göztepe'de Taş Mektep'te öğrenim gördü. Özel ders aldı. Galatasaray Lisesi ve Hukuk Mektebi'ni yarıda bıraktı. Maliye Merkez Kalemi'ne katip olarak girdi. 1908'de Servet-i Fünun'da ve Tercüman-ı Hakikat'te çalışmaya başladı. Son Havadis adıyla bir gazete kurdu, 15 sayı yayımladı. Fecr-i Ati Topluluğu'na katıldı. Kalem adındaki mizah dergisinde de "Kirpi" takma ismiyle (müstear) siyasi mizah yazıları yazdı. Mahmud Şevket Paşa'nın öldürülmesinden sonra Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik'te sürgün hayatı yaşadı. 1918'de İstanbul'a döndü. Robert Kolej'de Türkçe öğretmenliği yaptı. Vakit, Tasvir-i Efkar ve Zaman gazetelerinde makaleleri yayımlandı. Damat Ferit Paşa'nın dostluğu sayesinde, mütarekeden hemen sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na katıldı. Posta ve Telgraf Umum Müdürü olarak görevlendirildi (1919). İzmir'in işgalinden sonra Anadolu Hareketiyle İstanbul Hükumeti arasında yaşanan telgraf krizinde İstanbul Hükumetini tuttu. İstanbul'un düşman işgalinden kurtarılışının ardından 1922'de Beyrut'a kaçtı. 1938'de affın çıkmasından sonra yurda döndü. Ölünceye dek yazılarını sürdürdü.







    HAZIRLAYANIN





    ADI-SOYADI:BARIŞ DİLİK



  4. TÜRK DİLİ VE KOMPOZİSYON-1 DERSİ

    29 Ağustos 2011 Pazartesi


    KİTAP ÖZETİ



    Kitabın Adı:Alemdağda Var Bir Yılan



    Kitabın Yazarı:Sait Faik ABASIYANIK



    Yayınevi ve Adresi:Varlık Yayınevi,Ankara Caddesi,İstanbul



    Basım Yılı:1957





    1.Kitabın Konusu:Bir kişinin hayata bakışı,hayalleri ve düşleri.



    2.Kitabın Özeti:



    Kitap hikayelerden meydana geliyor.İçindeki hikayelerden Alemdağda Var Bir Yılan,Panco’nun Rüyası,Hişt,Hişt!..’in özeti aşağıdadır.





    ALEMDAĞDA VAR BİR YILAN



    Biz insanların çoğu zaman kendimizi yalnız,boşlukta hissettiğimiz anlar vardır.İşte bu anlarda hayata bakış açımız da değişir.Her olaya,herşeye kötü tarafından bakarız.Yarısına kadar dolu olan bardağı,yarısı niye boş diye kendimize dert ederiz.İşte hikayemizin kahramanı da kendini hep böyle hisseden biri.Bir de biz bu adamın İstanbul’da yaşadığını kabul edersek bakın bu adamın düştüğü bataklığa.Ama bu insanın da yaşaması,mutlu olması gerekiyor.İstanbul’da mutlu olamıyorsa hayal gücü de yok demiyoruz.Kendisine yaşanacak,mutluluğu bulacağı bir yer kuruyor.Buranın adı da Alemdağ.



    PANCO’NUN RÜYASI



    Öyle bir adam ki Panco;miskin,bıkkın,hayatta ulaşmak istediği bir amacı olmayan fakat bir kızı seven genç bir sima.iş bulursa sağda solda elektrikçilik yapıyor,hala annesi babasıyla yaşıyor.Çoğu zaman hayatını babasının verdiği üç beş kuruşla kumar oynayıp kazanarak sürdürüyor.Bir gün rüyasında sevdiğinin yanında birini görüyor,şaşırıyor,hemen yanlarına gidiyor,bir de baksın ki sevgilisinin yanındaki kendisi,gözleriyle iletişim kurmak istiyor,rüyasındaki kendisi onu tersliyor.Sabah uyandığında hala onu düşünüyor ve gülüyordu,onu seviyordu,sevdiğinin de onu sevdiğini anlamıştı.Artık hayat daha güzeldi.



    HİŞT HİŞT!...



    Hişt,Hişt!.Bu sesi herkes duyar,özellikle bahar geldiğinde öyle bir sestir ki;dağlardan kuşlardan,denizden,insandan,hayvandan,attan,böcekten,çiçekten gelir.Bu ses geldiğinde dünyaya can gelir,hayat şenlenir.Bu ses geldikten sonra yaşar çiçekler,böcekler,insanoğulları.Bazen biz de çıkartırız bu sesi çünkü biz de yaşarız bu hayatı.



    3.Kitabın Anafikri:Yaşadığımız olaylar ne kadar kötü olursa olsun yaşama iyi tarafından bakmak yine bizim elimizde.



    4.Kitaptaki Olaylar ve Şahısların Değerlendirilmesi:



    Kitaptaki olayların çoğu hayalidir.Yazarın İstanbul’u ve halkı tanıtması için olaylar yaratılmıştır.Yazar İstanbul sokaklarında dolaşırken halkın içinden insanlarla muhatap olur.Barlara gider,içer.Bir de dostu vardır,adı Panco.Yaşamından bıkmış,kumarbaz,babasının verdiği parayla geçinen bir delikanlıdır.Bir de sevdiği vardır,vakit ve para buldukça aşkının şerefine içer.Olayların etrafında dönen kahramanımız her zaman kendini yalnız hisseden,her olaya kötü tarafından yaklaşan,yalnızlığın yarattığı hayalperest bir kişidir.



    Bir de balıkçımız vardır;en yakın dostu bir martıdır.Bu martı onun uğurudur.Balıkların yerini bu martı gösteriri.Ama günün birinde martı ölüverir.Balıkçının bir tahtası eksik olsa da yüreği sevgi doludur.



    5.Kitap Hakkında Düşünceler:



    Bu kitapta bir kişinin olaylara, kişilere kısaca hayata bakış açısı işleniyor.Kitapta olaydan çok çevre ve düşüncelere,yazarın değerlendirmelerine yer verilmişir.Böyle bir kitabı okumak çevremizdeki bazı insanların düşünceleri,hayata bakışları hakkında bilgi edinmemizi sağlar.Belki de hayata bakış açımızı değişterebilir.Fakat, olumsuz bir kitap.İnsanı yalnızlığa ve karanlığa itiyor.Doğru dersi almak bizim elimizde.Okunan hiçbir kitap bizden hiç birşey eksiltmez.



    6.Yazar Hakkında Bilgi: Sait Faik ABASIYANIK(1906-1954)



    Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen öykücülerindendir.Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Sait Faik Adapazarı’nda doğdu.Kurtuluş Savaşı sonrasında İstanbul’a yerleşti.1928’de İstanbul Üniversitesi’nde Türkoloji öğrenimine başladı;ama üç yıl sonra öğrenimini yarım bırakarak üniversiteden ayrıldı.Bir süre de,ekonomi öğrenimi görmek için gittiği İsviçre ve Fransa’da yaşadı.Babasının geri çağırması üzerine yükseköğrenimini yarıda bırakarak 1933’te yurda döndü.İlk röportajları Haber gazetesinde yayımlandı.Bu arada Varlık,Ağaç,Ses,Yeni Ses,Yaprak ve Yenilik gibi dergilerde öyküleri yayımlanıyordu.Sait Faik’in bu dönem öykülerinde çocukluk ve gençlik yıllarının izlenimleri öne çıkar.Daha sonraki yıllarda insanların yaşam koşullarını ve insanlığın çelişkilerini işledi.1946 yılında siroz hastalığına yakalanan ve bu hastalıkla birlikte gelen sürekli ölüm düşüncesi,böyle bir yaşamın yarattığı bezginlik ve mutluluk arasındaki çalkantılar Sait Faik’in son dönem öykülerini büyük ölçüde etkiledi.1954’te Burgazada’daki köşkünde ölen Sait Faik’in ,1955 yılında annesi tarafından adına bir öykü ödülü konuldu.Bazı eserleri ise şunlardır:Mahkeme Kapısı,İhtiyar ve Talebe,Gauther Cambazhanesi,Sarnıç,Medarı Maişet Motoru(bu kitap sıkıyönetim tarafından toplatıldı),Lüzumsuz Adam,Mahalle Kahvesi,Havada Bulut,Son Kuşlar,Alemdağda Var Bir Yılan,Şimdi Sevişme Vakti,Kayıp Aranıyor.





    Hazırlayanın;



    Adı Soyadı:M.Barış KEKEÇOĞLU



    Apolet No:1902



    Kısım:19



    Tarih:02.04.2002






  5. KİTAP ÖZETİ





    Kitabın Adı:FERDİ VE ŞÜREKÂSI



    Yazarı :Halit Ziya UŞAKLIGİL



    Yayınevi : İnkılâp ve Aka



    Y.Adresi :Ankara cad.No:95 İSTANBUL



    Basım Yılı :1984





    1)Kitabın Konusu



    Maddi bakımdan çok zor şartlar altında yaşayan bir kişinin, aile ve aşk hayatını anlatıyor.Fakir, ama mutlu bir durumdayken kaderin kendisine gülerek hayatını bir anda alt üst eden bir yaşamın hikâyesidir.Zengin ile fakirin arasındaki yaşamların göz önüne alındığı, para gücünün nelere hâkim olduğu anlatılıyor.





    2)Kitabın Özeti





    Abdülgafur Bey her zaman ki, gibi işten dönerken, yolda karşılaştığı bu kıza acıdı ve yanına alarak eve getirdi.Kızı olmayan Besime Hanım bu kızı, kendi kızı gibi büyütecek, ileride gelini yapmayı düşünecekti.Kız, Saniha idi.İsmail Tayfur'la birlikte büyüdüler ta ki Abdülgafur Bey ölene kadar.Evin reisi ölünce evin yükü İsmail Tayfur'a kaldı.O da babası gibi muhasebeci olarak Ferdi ve Ortakları Ticaretevi'nde işe başladı.Burada dört kişiydiler; Hasan Tahsin Efendi, Mehmet Rıfkı, Osman Şevket ayrıca bir de Hacer -Ferdi Efendi'nin kızı-.Hacer her zaman İsmail Tayfur'a takılır, türlü muzipliklerle onu rahatsız ederdi.Ta ki babası ona işyerine girme yasağı getirene kadar.Çünkü o artık büyümüş, koca kız olmuştu.



    Bu karar Hacer için ölümden farksızdı.Artık İsmail Tayfur' la birlikte olamayacaktı.Bunun üzerine sabah akşam pencereye çıkar, ki İsmail Tayfur'u görebilsin diye.Hacer duygularını "ikinci kalbim "dediği defterine yazmaya başlamıştı.





    İsmail Tayfur ise kendi halinde yaşayan, Saniha'yı seven, Hacer'le ilgilenmeyen biridir. Kendi dünyasında mutludur.Bir gün Ferdi Efendi kızının defterini bulur.Kızının yaşadığı durumu öğrenir.Kızını çağırarak onun mutlu olabilmesi için elinden geleni yapacağına söz verir.Çünkü İsmail Tayfur sağlam karakterli, ticaretten anlayan biridir.Böylece kendi varisini bulur. İlk olarak İsmail Tayfur'u yanına çağırır maaşını artırdığını bildirir.



    İşe anlam veremeyen İsmail Tayfur kendi düşüncelerinde bile olmayan bu aşkı öğrenince şok olur.Ferdi Efendi gizli olarak Nerime Hanım ve Melekzat'ı İsmail Tayfur'un annesine gönderir.Saniha için ölüm başlamış, Besime Hanım için ise durum çıkılmaz bir döngü halini almıştır.Bir hafta sonra Besime Hanım ile Saniha, Hacer'i tanımak için Ferdi Efendi'nin evine giderler.Hacer'i tanımadan kıskançlık duyan Saniha da onu görünce, sevmeye başlar.Ne olduğunu anlamayan İsmail Tayfur korktuğunun başına gelmesiyle yıkılmış, tek çare olarak gördüğü Saniha'nın da kendini feda etmesiyle adeta yıkılmıştır.Artık sığınacak bir yeri kalmamış çaresiz olarak, Hacer'le gösterişli bir düğünle evlenir.İsmail Tayfur düğünden sonra iyice dünyadan ve Hacer'den uzaklaşır, Hacer ise ardığı mutluluğu bulamamanın ve İsmail Tayfur'un kendisinden uzaklaşmasının nedenlerini arar.





    Bir akşam Hacer uyandığında İsmail Tayfur'u yanında bulamaz.Onu bekler, gelmeyince kendisi aşağı iner ve İsmail Tayfur'un Saniha ile kaçacağını duyar, ağlayarak yukarı çıkar.İsmail Tayfur yukarı gelince Hacer kapıyı kapatır, ki İsmail Tayfur Saniha ile gitmesin.Sonra elindeki ateşle evi ateşe verir.Hacer'in yanan vücudu ile dışarı çıkan İsmail Tayfur delirir,Hacer ölür,Ferdi Efendi'nin evi ve parası ,altınları yanar, yok olur.





    3)Kitabın Anafikri





    Öncelikle, şartlar ne olursa olsun her zaman doğru bildiğin bir şeyin sonuna kadar savunulması, içinde bulunduğun şartlardan azami dereceden istifade, küçük şeylerden mutlu olunabileceği ve sevginin parayla satın alınamayacağını bizlere aktarıyor.





    4)Kitaptaki Şahıslar





    İsmail Tayfur: Romanın baş kahramanıdır.Kumral, uzun boylu, yeşil gözlü, yakışıklı,muhasebeci olarak çalışan ve ailesine bakan genç bir delikanlıdır.İçine dönük, sessiz bir kişiliğe sahiptir.





    Hacer :İsmail Tayfur'un yangında ölen karısıdır.Daha on beş yaşıngadır.Zayıf vücudu, küçük başı altuında, uzun ipek saçları arasında küçük beyaz yüzü ile insana çocukluk hali verirdi.





    Saniha :İsmail Tayfur'un sevdiği kızdır.Zayıf, ince, esmer,öksüz ve yetim yetişmiştir.





    Hasan Tahsin Efendi:Baba ve iş arkadaşıdır. Ufak tefek yapılı, küçük başlı, beyaz saçları dökülmüş, yılların deneyimini taşıyan bir karakter çizmiştir.





    Mehmet Rıfkı, Osman Şevket: İş arkadaşlarıdır.





    Ferdi Efendi :Patronu ve kayın babasıdır.İnce, uzun boylu, sarı saçlı, sarı sakallı, donuk benizlidir.Paranın herşey olduğuna inanan biridir.





    Abdülgafur Bey- Besime Hanım:İsmail Tayfur'un babası ve annesi.





    Nerime Hanım :Hacer'in öğretmeni.





    Melekzat :Hacer'in hizmetçisi ve en samimi arkadaşıdır.





    5)Kitaptaki olaylar





    İsmail Tayfur - Saniha aşkı: Yalansız, yapmacıksız, sevgi üzerine kurulu bir aşktır.





    Hacer'in aşkı : Tek taraflı ama sevgiye dayanan bir platonik aşktır.





    İsmail Tayfur ile Hacer'in evlenme serüveni ve bu sırada yaşanan olaylar.





    6)Kitap Hakkındaki Şahsi Görüşler





    Sürükleyici bir aşk romanıdır. Kişi ve yer tasvirleri zamanında, kitabın akışını değiştirmeyecek şekilde yapılmıştır. Konu itibâri ile aşk romanı görünmesinin yanında da devrin tipik özelliklerini de yansıtmaktadır.Hayat şartlarından, yaşam tarzlarından, sosyal ilişkilerden, devrin moda ve eğlencesinden, gelenek ve göreneklerden bahsediyor.Yazar gereksiz açıklamalardan kaçınmıştır.Fazla yabancı kelimeler kullanılmadığı için kitabın anlaşırlılığı artmış, kitaba akıcılık ve sadelik getirmiştir.





    7)Yazar Hakkında KIsa Bilgi





    Yazar, Halit Ziya UŞAKLIGİL 1866-1945 yıllarında yaşamıştır.Servet-i Fünun romancılarından.İstanbul'da doğdu ve yine bu şehirde öldü.İlk tahsilinden sonra Fatih Askeri Rüştiyesi'ne gitti ve 17yaşında okuldan ayrıldı.1884'te "Nevruz" gazetesini, daha sonra "Hizmet" ve "Ahenk" gazetelerini kurdu.İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı.



    İdadide Türk edebiyatı dersi okuttu.Reji Müdürlüğü Başkâtibi oldu. Servet-i Fünun dergisine girdi ve en büyük romanları burada yayımladı. Darül Fünun'da batı edebiyatı dersleri verdi. Mabeyn Başkâtibi, Ayan Üyesi oldu.Sessizliği, batı müziğini, kitap okumayı, çiçekleri severdi.Almanca, Arapça, Farsça, Fransızca, ingilizce, italyanca bilirdi.Roman, hikâye, mensur şiir, tiyatro, hâtıra, hitabet, edebiyat tarihi, makale türünde eserler verdi.Romanlarında sosyal ve psikolojik konuları işler.Kahramanları gerçek hayattan alınmıştır.150'den çok hikâyesi vardır. Modern Türk hikâye ve romanın babası sayılır.Çevirleri de vardır.







    HAZIRLAYAN



    Adı Soyadı :Serdar ERDOĞAN



    Ap.No :3705



    Kısmı :65.kısm




  6. Every Pascal program must follow a basic structure. While this structure is very similar to Karel programming, there are several differences. Below is the basic structure that every Pascal program must follow.



    PROGRAM ProgramName;





    VAR



    VariableName : VariableType;



    VariableName : VariableType;



    ...





    PROCEDURE ProcedureName;



    variables here if necessary



    BEGIN



    Some Code;



    END;





    FUNCTION FunctionName(variableList): VariableType;



    variables here if necessary



    BEGIN



    Some Code if necessary;



    FunctionName := some expression



    More Code if necessary;



    END;





    ... more functions and procedures if necessary ...





    BEGIN



    the main program block. It should be small and all



    work should be delegated to the procedures and



    functions.



    It often consists of a WHILE loop that calls in



    turn procedures and functions in the appropriate



    order.



    END.



    Note: The functions and procedures can appear in any order. The only requirement is that if one procedure or function uses another one, that latter one must have been defined already.





    Variable Types



    There are five basic variable types in Pascal: INTEGER, REAL, CHAR, BOOLEAN, and STRING. They are defined as follows:



    INTEGER A positive or negative integer between a smallest (negative) and a largest number. In general the smallest and largest number possible depends on the machine; for IBM PC and Turbo Pascal they are: smallest Integer: -32766 largest Integer: 32767 REAL Can contain a real number in scientific or decimal notation. There is a limit on the size and accuracy of the real number that will be covered later. Valid real numbers are, for example: Decimal Notation: 1.234 or -34.5507 Scientific Notation: 5.0E-3 or -7.443E3 CHAR Any key on the keyboard is considered a valid character. Characters are usually enclosed in single quotes. For example: '1' is a character, while 1 is an integer. BOOLEAN We will deal with boolean variables later STRING A string is a collection of up to 255 characters enclosed in single quotes. For example: 'Bert' is a string of 4 characters. More details about strings will follow later.



    Assigning Values to Variables



    Variables are simply a name for a block of memory cells in main memory. If a value is assigned to a variable, that value must be of the same type as the variable, and will be stored in the memory address designated by the variable name. The assignment statement is the semicolon-equal :=.



    Variables must be declared at the beginning of the program, a procedure, or a function Variables must be initialized before they can be used. Variables can be reused as often as necessary. Their old value is simply overwritten by a new assignment. Example:



    PROGRAM Test;



    VAR



    x : REAL; { variable name is x, type is real



    i : INTEGER: { variable name is i, type is integer



    c : CHAR; { variable name is c, type is character



    s : STRING; { variable name is s, type is string



    BEGIN



    x := -34.55; { valid real number assigned to variable x }



    x := -3.9E-3; { valid real number assigned to variable x }



    WRITELN(x); { x contains the value -3.9E-3 }



    i := 10; { valid integer number assigned to variable i }



    i := i * i; { valid (!) - i will be 100 now }



    i := 9933; { valid integer number assigned to variable i }



    i := -99999; { invalid integer - too small }



    i := 999.44; { invalid assignment - types do not match }



    c := '1'; { valid character assigned to variable c }



    c := 1; { invalid assignment - types do not match }



    c := 'Bert'; { invalid assignment - types do not match }



    c := 'd'; { valid character assigned to variable c }



    WRITELN(c); { c contains the value 'd' }



    d := 'c'; { unknown variable - the variable d is not declared }



    WRITELN(s); { invalid reference - s has undefined value }



    END.





    Formatted Input and Output



    Reading Information



    To read information from the keyboard, you can the command READLN, as in the following example:



    PROGRAM Test;



    VAR



    x : REAL; { x is declared to be real }



    i : INTEGER; { i is declared to be an integer }



    c : CHAR; { c is declared to be a character }



    BEGIN



    READLN(x); { user can type a real number, followed by



    the return key. The value will be stored



    in the variable x. If the user input is



    not a real (or integer) number, a



    runtime error (invalid assignment) will occur. }



    READLN(i); { user can type a integer, followed by



    the return key. The value will be stored



    in the variable i. If the user input is



    not an integer, a runtime error (invalid



    assignment) will occur. }



    READLN(c); { user can type any character, followed by



    the return key. The value will be stored in



    the variable c and will be a character. If



    a user enters 1, c will be the character '1'



    not the integer 1. }



    READLN; { user can type a single return. }



    END.



    The exact workings of the READLN command will be discussed later.



    Writing Information



    To write information on the screen, you can use the WRITE or WRITELN command. You can write the content of variables or simple text. There are several variations:



    Writing Text WRITE('any text'); writes any text enclosed in simple quotes on the screen Writing integers unformatted WRITE(I); I is an integer variable Writing integers formatted WRITE(I:num); I is an integer and num indicates the total positions to be used. If the value contained in the variable I needs more digits, num is ignored. Writing reals unformatted WRITELN(x); x is a real variable. Will always write the real number in scientific notation and is almost never what you want. Writing reals formatted WRITELN(X:num1:num2); X is a real variable, num1 is the total amount of digits to use (including sign and period) and num2 is the number of digits after the period. Note: The same rules apply for the command WRITELN but this command also positions the cursor to the first position of the next line.



    You can combine writting text and more than one variable by seperating the individual components by a comma. Here is an example:



    PROGRAM Test;



    VAR



    x : REAL;



    i : INTEGER;



    j : INTEGER;



    BEGIN



    x := 12.449;



    i := 10;



    j := -300;



    WRITE('This is some text');



    WRITELN('Unformatted integer ',i);



    WRITELN('Unformatted integer computation ',i*i);



    WRITELN('formatted integer',i:4);



    WRITELN('formatted integer',j:4);



    WRITELN('Unformatted real ',x);



    WRITE('Formatted real');



    WRITE(x:8:2);



    WRITELN('all in one line');



    END.



    which will produce the following output:



    This is some textUnformatted integer 10



    Unformatted integer computation 100



    formatted integer 10



    formatted integer-300



    Unformatted real 1.24490000000E+01



    Formatted real 12.45all in one line





    Functions



    Functions provide a flexible method to apply one formula many times to possibly different values. They are comparable to procedures but



    functions are of always of a certain type functions usually have one or more input variable(s) the function name must appear at least once inside the definition The general form of the function statement looks like this:



    FUNCTION FunctionName(VariableName: VariableType): VariableType;



    BEGIN



    some code, if necessary;



    FunctionName := some computation;



    more code if necessary;



    END;



    Note that every function must contain the function name at least twice: once in the definition of the function, and once to assign the result of a computation to the function. Functions can be used similar to variables. You can assign the result of a function to a new variable, you can print the result of a function using WRITE or WRITELN, or you can use the result of a function in another computation or test. Here is an example:



    PROGRAM Test;



    VAR



    radius: REAL;





    FUNCTION CircleArea(r : REAL): REAL;



    BEGIN



    CircleArea := 3.1415 * r * r;



    END;





    BEGIN



    WRITE('Area of circle with radius 2.0: ');



    WRITELN(CircleArea(2.0):6:1);



    WRITE('Area of circle with radius 5.0: ');



    WRITELN(CircleArea(5.0):6:1);



    WRITE('Enter your own radius: ');



    READLN(radius);



    WRITE('Area of circle with radius ', radius:3:1,': ');



    WRITELN(CircleArea(radius)); { ugly - formatting missing for real }



    radius := 5.0;



    radius := CircleArea(radius);



    WRITELN(radius); { can you guess the output ? }



    END.





    An extended example: Unit Conversion



    Below is a basic Pascal program. Please look very carefully at it; it can be used as a prototype for many other programs that you will have to write.



    PROGRAM A_Basic_Program;



    {****************************************}



    {* Programmer: Bert G. Wachsmuth *}



    {* Date: Sept. 28, 1995 *}



    {* *}



    {* This program converts degree Celcius *}



    {* to and from degree Fahrenheit. The *}



    {* user can choose the conversion from *}



    {* a menu. *}



    {****************************************} The beginning of the program. Note that the name of the programmer and the date when the program was finished are part of the comments. Also, a brief description of the program is given. VAR



    UserChoice : CHAR; { menu choice }



    UserInput : REAL; { number to convert}



    Answer : REAL; { converted answer } The list of variables. There are two real variables, one for the user's input number and one for the converted number. Even if more conversion formulas are added later, only two variables are needed. {****************************************}



    PROCEDURE ShowTheMenu;



    { This procedure shows the available }



    { options to the user of the program. }



    BEGIN



    WRITELN;



    WRITELN(' A Basic Program');



    WRITELN(' ---------------');



    WRITELN(' a) Celcius to Fahrenheit');



    WRITELN(' b) Fahrenheit to Celcius');



    WRITELN;



    WRITELN(' x) To exit the program');



    WRITELN;



    END; The menu that the user will see. Note the blank line produced by the WRITELN at the top and bottom, as well as the spacing in front to move the text to the middle of the screen. {****************************************}



    PROCEDURE GetUserChoice;



    { This procedure asks the user for their }



    { choice and stores the result in }



    { UserMenuChoice. }



    BEGIN



    WRITE('Enter your choice: ');



    READLN(UserChoice);



    END; This procedure asks the user for their choice and stores the result in the variable UserChoice. Note that by using WRITE instead of WRITELN the user's input will appear in the same line as the prompt. Also, the empty space after the prompt will align this letter with the next user input. {****************************************}



    PROCEDURE GetNumberToConvert;



    { Asks the user for the number to be }



    { converted }



    BEGIN



    WRITE('Enter number to convert: ');



    READLN(UserInput);



    END; This procedure asks for the number to convert. Again, using WRITE instead of WRITELN will make the user's number appear in the same line as the prompt. The number will be stored in the variable UserInput {****************************************}



    PROCEDURE Wait;



    { Holds execution until user presses }



    { RETURN }



    BEGIN



    WRITE('Press RETURN to continue ...');



    READLN;



    END; A READLN without a variable will wait until the user hits the RETURN key. The keystroke is not stored in any variable. {****************************************}



    FUNCTION ToFahrenheit(x: REAL): REAL;



    { Function to convert degrees Celcius to }



    { degree Fahrenheit. }



    BEGIN



    ToFahrenheit := 9/5 * x + 32;



    END; This functions converts its input x to degree Fahrenheit. The result of the computation can be used by any other procedure or function, or by the main program. {****************************************}



    FUNCTION ToCelcius(x: REAL): REAL;



    { Function to convert degrees Fahrenheit }



    { to degree Celcius. }



    BEGIN



    ToCelcius := 5/9 * (x - 32);



    END; This functions converts its input x to degree Celcius. The result of the computation can be used by any other procedure or function, or by the main program. {****************************************}



    PROCEDURE DoTheConversion;



    { This procedure converts the number }



    { contained in UserInput to the degree }



    { according to the user's menu choice. }



    BEGIN



    IF (UserChoice = 'a') THEN



    answer := ToFahrenheit(UserInput);



    IF (UserChoice = 'b') THEN



    answer := ToCelcius(UserInput);



    END; This procedure selects the appropriate conversion function depending on the content of the variable UserChoice. In any case, the result of the conversion is stored in the variable answer {****************************************}



    PROCEDURE DisplayTheAnswer;



    { This procedure displays the answer in }



    { a nice numerical format. It switches }



    { the title of the table displaying the }



    { answer depending on the user's menu }



    { choice. }



    BEGIN



    WRITELN;



    WRITELN(' Degree');



    IF (UserChoice = 'a') THEN



    WRITELN('Celcius | Fahrenheit');



    IF (UserChoice = 'b') THEN



    WRITELN('FahrenHeit | Celcius');



    WRITELN('------------------------');



    WRITE(UserInput:8:2);



    WRITE(' | ');



    WRITE(Answer:8:2);



    WRITELN;



    WRITELN;



    END; This procedure displays the answer. It is probably the smartest procedure of the whole program. Can you see exactly what it does, and why it is considered a smart procedure ? {****************************************}



    BEGIN



    UserChoice := 'q';



    WHILE (UserChoice <> 'x') DO



    BEGIN



    ShowTheMenu;



    GetUserChoice;



    IF (UserChoice = 'a') OR



    (UserChoice = 'b') THEN



    BEGIN



    GetNumberToConvert;



    DoTheConversion;



    DisplayTheAnswer;



    Wait;



    END;



    END;



    END. The main execution block, or main program. It consists of a simple loop that executes unless the variable UserChoice contains the character x. However, the user is asked for the first time inside the loop, thus the variable UserChoice must be initialized by hand before the loop can start. If a user enters x then many procedures are not needed and are therefore blocked inside the IF statement. Note that the IF statement uses the logical operator OR. Why did we not use the appearently easier form IF (UserChoice <> 'x') THEN ? (bgw)




  7. 1)KİTABIN KONUSU:





    Küçük yaşta gördüğü kötü muamelelerden dolayı acıma duygusu olmayan bir öğretmeni anlatıyor.







    2)KİTABIN ÖZETİ:





    Zehra adında bir öğretmen çok acımasız bir karaktere sahipti.Öğrencilerine her zaman kötü davranıyordu. Bir gün babasının öldüğünü duydu.Babasının evine gitti.Fakat hiçbir şekilde üzülmüyordu. Babasını yanına gitmeden başka bir odaya geçti. Odada bulunan sandıktan babasının hatıra defterini buldu.Bu hatıra defterini okudukça babasına haksızlık ettiğini anlamaya başladı.Acıma duygusu olmayan Zehra öğretmen babasının geçmişte bulunduğu duruma acımaya başlamıştı. Annesinin babasına karşı haksızlık yaptığını anladı.Büyük bir üzüntüyle odadan çıkarak babasının bulunduğu odaya gider. Ve onun yüzüne örtülü olan çarşafı kaldırarak onu öper. Daha sonra Zehra öğretmen okuluna geri döner ve bir süre sonra orada evlenir.







    3)KİTABIN ANA FİKRİ:





    Geçmişte yaşanan acı olaylar insan yaşamının diğer bölümlerinde sürekli etkili olur.





    4) KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN ÖZELLİKLERİ:





    Zehra Hanım : Acımak nedir bilmeyen dik başlı, çatık kaşlı, asabi bir insandır.



    Tevfik Bey : Zehra Hanım için elinden gelen herşeyi yapmak isteyen fedakar ve iyi bir insandır.



    Mürşit Efendi : Zehra Hanım’ın babası. İyiliklerden yana ve fedakâr bir insandır.



    Müşerref : Mürşit Efendi’nin karısı. Oldukça bencil ve para düşkünüdür.



    Feriha : Mürşit Efendi’nin kızıdır.Veremden öldü.



    Kayınvalide : Aşırı tutkuları olan ve bencil bir yaratılışa sahiptir.





    5) KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:





    Kitap klasik bir Türk romanıdır; fakat bu romanda anlatılan olay oldukça akıcı ve gerçekçi dille anlatılmıştır. Dili sadedir, anlaşılması kolaydır ve tasvirler çok yerinde kullanılmıştır.





    6) KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:





    Reşat Nuri GÜNTEKİN;



    25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdi(1912). Bursa’da başladığı (1913) öğretmenlik hayatına çeşitli okulllarda devam etti. Mili Eğitim müfettişi (1931), Çanakkale milletvekili (1933-43), Pais Kültür Ataşesi ve emekli (1954) oldu, kanser tedavisi için gittiği Londra’da öldü. İstanbul’da Karacaahmet mezarlığına gömüldü. Çalıkuşu, Yaprak dökümü, Dudaktan Kalbe ve Kavak Yelleri adlı eserleri bulunmaktadır.







    HAZIRLAYANIN:





    İMZASI :



    ADI SOYADI : Sedat KILIÇ



    APOLET NUMARASI : 1112